10 Ağustos 2015 Pazartesi

SEVGİLİMDEN SON MEKTUP – Jojo Moyes

Bu aralar arayı açıyorum, farkındayım. Bunun mevsimle bir ilgisi olabilir. Sıcaklar, rehavet, tembellik hepsi bir arada. Hayatın akışının yavaşlamasıyla kitap okuma hızımda ve yazı yazma isteğimde de aynı derecede bir yavaşlama var. Zaten çok hızlı, atik tetik bir insan değilimdir. Bu nedenle uzun aralar vermem normal.
Sevgilimden Son Mektup oldukça soft, okuyucuyu alıp başka diyarlara götüren, romantizm kokulu bir kitap. Tam bir yaz kitabı denilebilir. Jojo Moyes okumayı severim. Bu romanı da elime geçince okumak istedim. Beni çok etkiledi mi derseniz, hayır. Öyle aman aman etkisinde kalmadım. Bir  ‘Senden Önce Ben’ değil. Ama güzel bir kitap. Dediğim gibi, çok soft, çok romantik, merak uyandırıyor, bir sürükleyiciliği var. Ancak araştırma isteği uyandıran ya da öğretici herhangi bir yanı yok. Sabun köpüğü, keyifli bir kitap.
Konusuna gelince,
Ellie Haworth adında genç bir gazetici kızın, yeni yazısı için gazetenin arşivinde bulduğu 1960lardan kalma aşk mektuplarında anlatılan yasak aşk hikayesi ile kendi yaşamı arasında benzerlik kurarak mektuplara kendini kaptırması ile hikaye başlıyor. Yalnız mektuplar kaptırılmayacak gibi değil. Onu söyleyeyim. Ellie de aynı o mektuplarda anlatıldığı gibi evli bir adamla ilişki yaşamaktadır ve mektupların içtenliğine kendini kaptırmıştır. Mektupların sahibini bulmak ve hikayenin sonunu öğrenmek için yaptığı araştırma ve özel hayatında yaşadığı gelişmeler de ikinci bir hikaye olarak anlatılıyor.
Diğer tarafta ise mektupların asıl sahipleri olan Jennifer Stirling ve sevgilisi Anthony O’Hare’nın hikayesi başlıyor ki bence romanın asıl en güzel bölümlerini bu bölümler oluşturuyor. Hatta Jenny ile Boot’un hikayesine ara verip Ellie’ye dönüş yapıldığında okuyucu olarak kitabın bir an evvel ana hikayeye dönmesini istedim. 1960larda İngiltere’de kadına bakış, yaşam, evli bir kadının sorumlulukları kendisinden beklenilenler ve jet sosyete hayatı hakkında bilgi edinirken, Jennifer’la Boot arasındaki o çok hoş ve romantik aşk ilişkisi, okurken insanı mest ediyor. Ne olacak acaba kavuşabilecekler mi? Jennifer kocasını terk edecek mi? Yazarımız yıllar sonra Ellie ile bu insanlar arasında nasıl bir bağ kuracak? gibi sorular okuyucuda merak uyandıran unsurlar.
Bu kitap güzel, okuyacak kişiye göre - romantizm sevenlere- tavsiye ederim, ancak mutlaka okunması gerek diyemem. Senden Önce Ben’i ise bir adım daha önceye koyarım.